Geçen cumartesi akşamı tam adıyla Trabzon ili Şalpazarı İlçesi Dorukkiriş Köylüleri Kalkındırma Derneği’nin gecesine iştirak ettik. Virüs salgını nedeniyle uzun zaman sonra ilk defa düzenlenen dernek gecesi olması hasebiyle önem arz ediyordu.
Horon ve eğlence her zamanki gibi zirvedeydi. Salon dolu olmasına doluydu ama izdihamdan fenalık geçirme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız eski Dorukkiriş geceleriyle kesinlikle kıyaslanamazdı. Sanırız salgın dolayısıyla böyle oldu. Salonda göremediğimiz bazı derneklerin başkanları da bu yüzden gelmemiş olacaklar.
Geceye kendisi de Dorukkirişli olan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek birlikte geldiler.
Gençlerin ilgisi sevindirici…
Derneğin tecrübeli başkanı Fahri Durmuş her zamanki kürsü hâkimiyetiyle mikrofona geldi ve “Hep doğaçlama konuşurdum ama genç kardeşlerimiz güzel bir metin hazırlamışlar. Ben de oradan okuyacağım” dedi. Gerçekten de hem derneğin, hem köylerinin hem de genel anlamda dernekçiliğin önemine vurgu yapan güzel bir metindi. Her dernekte olan gençlerin yeterince ilgi göstermediği şikâyetine karşı böyle bir gelişme görünce biz de sevindik. Gecenin sunuculuğunu yapan gençler de normal olarak ufak tefek hatalar yaptılarsa da genel anlamda başarılıydılar.
Belki daha da sevindirici olanı, öğrencilik döneminde dernekten burs almış bir genç kardeşimizin meslek hayatına atıldıktan sonra gönüllü olarak derneğe burs verme talebinde bulunmuş olmasıydı. Gecede kendisi de onore edildi.
Burs meselesi…
Sevindirici olmasına sevindirici ama bunlar çok geç kalmış hamleler. Burs sadece bir miktar para toplayıp karşılıksız olarak öğrencilere vermek olmamalı. Burs verme sürecinde kendilerine lisan-ı münasiple bu yardımın anlam ve önemi anlatılmalı, elleri ekmek tutunca onların da bu hayır zincirine katılmaları yönünde zihin dünyaları işlenmeli. Mesela 100 öğrenciye burs veriyorsanız da ileride bunların yarısı burs vermeye başlasa 50 tane burs veren üyeniz olmuş olur. Bir süre sonra da dernek başkalarına ihtiyacı kalmadan kendi yağıyla kavrulmaya başlar. Bir dernek için de bundan güzel bir şey herhalde yoktur. İnşaallah bu bir örnek teşkil eder, bir başlangıç olur.
Hilmi Türkmen’den sitemle karışık uyarı…
Hilmi Türkmen de konuşmasında önemli konulara değindi. Covid salgının henüz bitmediğine ve vakaların yeniden tırmanışa geçmiş olması nedeniyle tedbiri elden bırakmamanın önemine vurgu yapan Hilmi başkan, halen sinemalarda gösterimde olan Eren Bülbül’ün hayatını anlatan “Kesişme” filmine sahip çıkılması gerektiğini söyledi ve salonda bulunan ŞALFED Başkanı Ömer Karadeniz’e dernekleri örgütleyip topluca filme gitmeleri konusunda görev verdi.
Değerli başkanın asıl gündemi Kirazlıtepe ve civarında devam eden kentsel dönüşüm meselesiydi. Köylülerine sitemle karışık uyarıda bulundu ve özetle “Diğer bazı bölgelerde dönüşüm işini başlattık, bazılarında başlatmak üzereyiz. Ama sizin çoğunuzun oturduğu bölgede üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için henüz başlayamadık. Eğer şimdi başlamazsak 2024’e yetişmez. Bakın bu fırsat bir daha gelmez. Bir an önce dönüşüm işini başlatmalıyız” şeklinde konuştu.
Hilmi başkan kentsel dönüşümün önemini vurgularken bir yandan da zımnen 2024’te Üsküdar’da aday olmayacağını mı söylemeye çalıştı bilmiyoruz ama bu makamlar hem geçici hem de zaten seçimle gelinip gidilen makamlar. Zaman çok hızlı geçiyor. Şalpazarlıların bu önemli makamda bulunan hemşehrilerine sahip çıkmaları, kendileri de dâhil Üsküdar’da herkese sunduğu helal ve meşru imkânlardan istifade etmeleri gerekiyor.
Ne olacak ŞALFED’in halları…
Son sözümüz ŞALFED’e. Eren Bülbül filmini Maçka Dernekler Federasyonu vizyona girer girmez üyeleriyle topluca seyretti. Trabzon Dernekleri Federasyonu geniş katılımlı gala düzenleme kararı aldı. Keşke Türkiye’nin ilk ilçe federasyonu unvanı taşıyan bizim federasyon da Hilmi Türkmen başkanın talimatını beklemeden kendi iradesiyle böyle bir girişimde bulunsaydı.