Öne Çıkanlar Şalpazarı Kadırga Sütpınar Kuran Kursu Üsküdar Refik Kurukız

Şalpazarı siyasetinin analizi – ne durumdayız?

Şalpazarı tarihte nasıl bir sistematik ile vatan olmuştu?

Şalpazarı; 13. Yy’da Ordu Mesudiye Kaleköy merkezli kurulan Emiroğulları Beyliği zamanında Trabzon Devleti’nden alınarak Türk hâkimiyetine giren kadim bir yöredir. Emiroğulları Beyliği Hükümdarı Süleyman Bey; 1397 yılında Kadırga güzergâhından inerek Şalpazarı, Beşikdüzü, Vakfıkebir, Görele, Eynesil çevresini Çepni beyliğine katmıştır.

Şalpazarı ve bölge Çepnileri Emiroğulları Beyliği zamanından bu yana her yıl belli periyotlarla Kadırga otçusu gibi toplanmalarla toy kurup yıllık değerlendirmeler, planlamalar yapmışlardır. Çepniler Karadeniz dağlarına, vadilerine obalar, köyler kurarak iskân etmişler, adeta coğrafyayı örgü gibi örerek yüzyıllar boyunca elde tutmuşlardır.

Atalarımız günübirlik yaşamayı seçmemiş, yüzyıllar sonrasına bırakacakları bir sistem oluşturmuşlar, bize, bizden kopmayacak bir yaşam alanı vermişlerdir.

Peki günümüzde yüzyıllar sonrasını mı yoksa siyasette etkin olacağınız 4-5 yıllık bir zamanı mı hedefliyorsunuz?

Şalpazarı siyaseti son 20 yılda oldukça güçlendi.

Dorukkiriş köyünden Hilmi TÜRKMEN Bey, Üsküdar Belediyesi Başkanlığını iki dönemdir sürdürmekte.

Simenli köyünden Ahmet ÇABUK Bey, 2014 yerel seçimlerinde Tuzla Belediye Başkan Yardımcılığı görevine geldi ve 2024 yerel seçimlerinde Tuzla Belediye Başkan Aday Adaylığında bulundu.

Turaluşağı köyünden Mustafa DEMİR, 2019 yerel seçimlerinde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı oldu ve görevini sürdürüyor.

Şalpazarı sılamızdan bahsetmemek olmaz ancak ilçede zaten Şalpazarılı hemşehrilerimiz hâkim. Şalpazarı Belediye Başkanı Refik KURUKIZ yönetimi süresinde alışılmışın dışına çıkarak Şalpazarı dışında da ilçemizi temsil etmeye çalıştı. Gerek İstanbul’da gerek hükümet ve mensubu olduğu MHP’nin genel merkeziyle kurduğu bağlar, Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki belediyelerle yapmaya çalıştığı etkileşimler önemliydi. Bu durum sonraki belediye yönetimlerinde de geliştirilerek devam ettirilmelidir. İçe kapanık bir belediye yeterli güç üretemeyecektir. Şalpazarı siyasetinin ve sivil toplum kuruluşlarının entegre edilmesinde de yönlendirici bir güç olmalıdır Şalpazarı Belediyesi.

Şalpazarı sivil toplum kuruluşları İstanbul Üsküdar’da verdiği destekle Şalpazarılı Hilmi TÜRKMEN’i belediye başkanı seçtirdi. Belki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını da Türkmen alabilir. Bu Şalpazarı STK’larının bir başarısı olacaktır.

Akıllı insanlar meseleyi pek çok yönden düşünür ve hesaplar.

Yazımın girişinde Şalpazarı tarihinden bahsederken bir sistemden bahsetmiştim. Ancak günümüz Şalpazarı siyasetiyle ilgili bölümde sistemden değil şahıslardan bahsediyorum.

Şahıslar olmadığında veya siyasette başarısızlığa uğradıklarında Şalpazarı siyasetteki başarısını nasıl sürdürmeyi planlıyor?

Veya hâlihazırda siyasette şahsi olarak zirvede olanlar başarısızlığa uğradıktan sonra hangi sisteme güvenerek tekrar ayağa kalkmayı planlıyorlar? Bu ayrı bir değerlendirme konusu.

Şalpazarı siyaseti ve sivil toplum kuruluşları entegre olup sistematik bir yapı oluşturmalı.

Şalpazarı sivil toplum dünyasında başarılı isimlerimiz ve derneklerimiz var.

Türkiye’nin ilk kurulan ilçe federasyonu olan Şalpazarı Dernekler Federasyonu’na sahibiz. ŞALFED’e bağlı 21 Şalpazarı derneğimiz var. Bu federasyona bağlı olmayan derneklerimiz de var.

Üsküdar’da, Sancaktepe’de, Tuzla’da, Gebze’de, Samsun’da, İzmir Bayraklı’da güçlü ve hatırı sayılır derneklerimiz var.

Ufkumuzun açılması ve etki alanımızın büyümesi açısından aktarmak istediğim bir husus da var. Çepnilerin Anadolu’da kurduğu Danişmendli Devleti dağıldıktan sonra Çepniler dört bir yana dağılmıştı. 2012 yılından bu yana Çepni Boyu ile ilgilenen, Anadolu’nun dört bir yanındaki Çepni dernek ve toplulukları ile bağlar kurmuş ve Çepni Birliği fikrini ilk kez ortaya atan biri olarak söylemeliyim ki oluşturabileceğimiz bir Çepni birlikteliği ile Anadolu sathında büyük bir siyasi güç haline Şalpazarı gelebilir. Bu durum bilinçlerimizde bir kenarda kalsın.

Şalpazarı siyaseti ve sivil toplum dünyası günümüzde sistem kuramamış, odağı olmayan, büyümeye çalışan ancak tökezleyen bir yapıda.

Zaman hızla ilerlerken treni kaçırmadan parti ayrımı gözetmeksizin tüm siyasetçilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız istişare toplantılarına başlamalıdır. Bunu yaparken parti genel merkezlerinin baskısından etkilenilmemeli, Şalpazarı insanı birbirine düşmemelidir. Etkileneceğimiz nokta, bize Karadeniz dağlarında yaşama tutunma azmini öğreten atalarımızın dağlar üzerindeki kayıp şehitlikleri olmalıdır.

Yazımızın devamı için takipte kalınız. Esenlikler dilerim…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Veysel bıyık 12 ay önce

Güzel bir yazı kaleme almışsınız.
Bence şöyle kafamızı kaldırıp çevremize baktığımızda hizmet bakımından hiçde iç açıcı bir durumumuz yok ne trabzonluyuk ne giresunlu arada bir ihmal edilmiş bir böge gibi kesikte kalmışız.köy ve mahalle yollarımız içler acısı elektrik direkleri miz 1981de dikildi hala hizmet vermeye çalışıyor ufakbir rüzgar veya yağmurda elektrikler kesiliyor bir çevre yoluna başladılar kaç sene oldu siz hesaplayın