Herkesin gördüğünü ben, benim gördüğümü de herkes gördü. Yeşilliği gezinti alanı gibi gören, pikniğe gitmiş şortlu ve üzerlerinde Türkiye forması olan bir takım vardı sahada. Az çok tanıdığımız futbolcuların bu gezintide pek de suçu yok gibi görünüyor.
Saha kenarına kafamızı çevirdiğimizde şansa bir gol bekleyen ve şanssızlıktan saçını başını yolan bir teknik kadro göze çarpıyor. En büyük bahaneleri de liglerin Türkiye’de henüz başlamamış olması. Halbuki ligler başlamış olsa da karşımıza çokta farklı bir görünümün çıkmayacağı seçilen futbolculardan belli. O ki Türkiye’de lig başlamadı ama başlayan liglerde oynayanlar var mesela…
Gökdeniz yıllardır yüksek performans sergilemesine rağmen milli takım kadrosuna çağırılmamıştır. Bir vatandaş olarak Gökdeniz’le teknik kadro arasında yaşanan problemler beni ilgilendirmez. Üstelik bir hiç uğruna. Hadi Trabzon’da oynarken göz ardı ettiniz, ya şimdi sıkıntılı kadroya rağmen neden çağırmıyorsunuz? Milli takım Türkiye’nin milli takımı, kimsenin tekelinde değildir. Gerçeklerin görülmesi, yazılması ve gerekirse gözlere sokulması gerekir. Öyle ki Mehmet Topal’ı da baskılar sonucunda kadroya dahil ettiğinizi sanıyorum.
Yine Egemen en iyi performansını Trabzon’da sergilerken milli takıma yedek olarak dahi çağırılmazken, bırakın yedeği hazırlık maçlarına dahi çağırılmazken ne değişti de şimdi banko oynuyor? Halbuki o da en az Giray Kaçar ayarında bir oyuncu. Giray neden yedek dahi olamıyor? Hepsini geçtik Bursaspor en azından yaptığı karşılaşmalar sonucunda liglerin başlamaması söylemini kırmıştır. Neden o kulüpten birkaç futbolcu milli takıma çağrılmadı? Hiç kimse Selçuk Şahin’den daha vasat olamazdı sanırım. Acaba soruları oluşmaz mı kafalarda, ya da oluşmadı mı hala? Fatih Terim gönderildiğinden sonra takımın gidişatı daha kötü hatta berbat bir görünümde. Sergilenen futbola bakarsanız bir zamanlar dünya üçüncüsü olduğumuza şahitler lazım. Trabzonspor takım olarak belki de milli takımdan daha iyi durumdadır.
İstanbul takımlarında oynama şartı konmuş gibi yapılandırılan kadroyu çok iyi irdelemek gerek. Acaba bu kadroyu seçenlerin amacı ne veya görünmeyen başka bir takım gerçekler mi yatıyor niyetlerin altında? Sabri, Servet, Selçuk Şahin gibi futbolculardan daha iyi durumda olan o kadar çok futbolcu var ki, bu arkadaşların tercih edilmemesi kafalarda soru işareti oluşturuyor. Serkan Balcı’yı milli takıma çağırmamak için birileri neden at gözlüğü takıyor. Sabri mi Serkan mı?
Bence kadro seçimi Oğuz Çetin’in elinde ve Hiddink bunun kurbanı olacak. Oğuz Çetin’in hiçbir başarısı olmamasına rağmen milli takımda önemli bir mevkie getirilip o mevkiin aksamasına sebep olunmuştur.
Kör topal şansla elde edilen başarılar, ciddi karşılaşmalara referans olmamalı. Hazırlık maçları takımların eksiklerini görmek için yapılır. Bizler resmen küçük takımlarla hazırlık maçları oynuyormuşuz gibi hala eksiklerimizi kovalıyoruz. Halbuki takıma yeni giren yeni yıldızlaşma yolunda ilerleyen bir oyuncu da yok. Tamamen taktiksel eksiklikler var oynanan maçlarda.
Birilerinin milli takımın çok kötü durumda olduğunu Fenerbahçe’yi kurtarmakla kafayı yiyenlere söylemesi gerekir. Bir yerlerde eksikler var. Oluk oluk paraların aktığı teknik kadrodan hesap sormanın, rapor almanın zamanı gelmedi mi? Bir şeyler iyi gitmiyor olay bu kadar basittir. Bizden uyarması…
efendim malümaliniz türkiye,de temmuz ayında bir şike rezaleti yaşandı her ne kadar federesyon fb yi korumaya çalışdıysada uefa bu rezilliğin geçiştirmesine razı olmadı Gelelimmilli takımımıza ve diğer kulüp takımlarımıza işler ters gidince hiç olmadık bir malubiyet alınca efendim bizde sistem yok bizde sistem kötü sistem şöyle sistem böyele teraneleri okuyorlar bey sistemin kökten değişmesi için altın bir fırsat geçti elimize ama biz malüm kulübü kollamak adına türk futbolunu ateşe atıyoruz bu şike olayından türk futnolu anlının akıyla çıkamazsa üçüncü dünya ülkesi gibi bir futbol alayışımız olur,futbol mantalitesi yerini büyük bir kumar oyununa dönüşür.son olarak suçluyu affetmek suçu berteraf etmez bazen affetmek de büyük suçtur...