Öne Çıkanlar Doğancı köyü Refik Kurukız İtfaiye Engelli Arif Çetin

“ŞALFED istenen yerde değil, ancak her dönem üstüne katarak geldi”


-Sayın başkan, kısaca sizi tanıyalım?

 

1972 Şalpazarı Dorukkiriş doğumluyum. İlköğrenimimi kendi köyümde, orta öğrenimimi Vakfıkebir İmam Hatip Lisesi’nde, üniversiteyi de Malatya İnönü Üniversitesi’nde bitirdim. Matematik öğretmeni olarak Ordu’ya atandım. Ordu’da yedi yıl hem idarecilik hem öğretmenlik yaptıktan sonra 2001 yılında İstanbul’a geldim. Beykoz, Üsküdar, ardından Ümraniye ve son olarak yine Üsküdar olmak üzere hem idarecilik hem öğretmenlik görevlerini yürüttük. Halen Selimiye Ortaokulu müdürlüğü görevini icra ediyorum.
 

-Sivil Toplum Kuruluşlarıyla ilişkiniz nasıl başladı?
 

-STK’larda zaman zaman görev aldık. 2008-2014 yılları arasında Dorukkiriş Köylüleri Derneği’nde başkanlık görevini yürüttük. SEVYAD’da (Sevgi Eğitim Yardımlaşma Derneği) kuruculuk ve yönetim kurulu üyeliği, Şalpazarı Eğitim Derneği’nde kuruculuk, Kirazlıtepe Spor kulübünde bir dönem yönetim kurulu üyeliği ve halen de hasbelkader ŞALFED Genel Başkanlığı.
 

-ŞALFED kurulalı 10 yıl oldu ve Türkiye’nin ilk ilçe federasyonu olma özelliğini taşıyor. Şalpazarlıların özellikle Kirazlıtepe civarında topluca yaşamalarının bir avantaj teşkil ettiğini düşünüyorum. ŞALFED 10. Yılında olması gereken yerde mi yoksa daha iyi bir yerde mi olması gerekiyordu?
 

-Dediğiniz gibi ŞALFED 2005’te kuruldu ve kurucu genel başkanımız Harun Özdemir iki dönem başkanlık yaptı. Ardından şu anda Trabzon İl Genel Meclisi üyesi olan Muzaffer Bayraktar bir dönem, daha sonra da Köksal Durmuş arkadaşımız görev yaptı, şimdi biz devam ediyoruz. 10 yıllık süreçte bir ivme yakaladı ama sizin de bahsettiğiniz gibi kitlelerin bir arada yaşaması hem de bağlı derneklerle iletişim konusunda bir sıkıntı yaşamamasına rağmen istenilen ivmeyi yakaladığımızı söyleyemeyiz. Bununla beraber kurulduğundan bugüne kadar her dönem üstüne katarak gelmiştir. İstenen ivmeyi yakalayamamış olması, Şalpazarı insanının yapısal bir özelliğinden dolayı dışa karşı sağladığı birlikteliği kendi içinde sağlayamamış olmasından, kısır çekişmelerden kendisini kurtaramamış olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak istenen düzeyde olmasa bile ŞALFED çok güzel ve faydalı faaliyetlere imza atmıştır. Özellikle 2014 senesi içinde İstanbul’da Şalpazarlı bir belediye başkanı ve üç belediye başkan yardımcısı seçilmiştir. Bu siyasetçilerimiz kendi çabalarıyla bu makamlara gelmiş olmakla beraber, derneklerimizin ve özellikle federasyonumuzun katkı ve destekleri de muhakkak etkili olmuştur.

 

-Hemşehrilerimizin özellikle Kirazlıtepe civarı ve İstanbul’un bazı başka semtlerinde toplu halde yaşamalarının avantajları yanında dezavantajları da var mı? Böyle toplu yaşamaktansa dağınık halde olsaydık daha mı faydalı olurdu?

 

-Muhakkak bazı başka avantajları olurdu ama bu bizim yapımıza uygun değil. Çünkü bizim gurbetçilik anlayışımızda şu var: Memleketten çıkmış birisi nereye gitmişse, onun bir yakını da gurbete çıktığında mutlaka önce gelenin ya yakınına ya da yakın semtine yerleşir. Biz yalnız yaşamayı benimsemiş bir toplum değiliz. Çepni boyunun bir özelliğidir. Bunun dezavantajlarını da yaşıyoruz. Özellikle kendini sosyalleştirme, kültürel bazda gelişme açısından çok fazla bir gelişme gösteremiyoruz. Köyde nasılsak burada da aynı yaşam biçimi ve alışkanlıkları devam ettiriyoruz. Fakat yine de son zamanlarda hemşehrilerimiz bu alanlarda önemli makamlara gelmeye başlamışlardır. Biraz önce ismini zikrettiğimiz siyasetçilerimizin yanı sıra akademi ve bürokrasi alanında çok sayıda hemşehrimiz makam ve mevkii sahibi olmaya, önemli yerlere gelmeye başlamışlardır. Artık rektörlerimiz, dekanlarımız, yüksek bürokraside müdürlerimiz var. Sivil toplum çalışmalarımızın bu pozitif gelişmelerde fevkalade etkisi vardır. Bu gelişmenin önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğini düşünüyorum. Büyükşehir belediye başkanlığı, milletvekilliği ve bakanlıklar neden olmasın? Zaten önümüzde bir genel seçim süreci yaşanacak. Bu dönemi de Şalpazarı olarak iyi değerlendirmek lazımdır kanaatindeyim.

 

-Milletvekili seçimi konusunda Şalpazarlılar olarak bir çalışmamız var mı?

 

-Tabii, hem Trabzon’da hem de burada niyeti olan arkadaşlarımız var, onlar çalışıyorlar biz de sivil toplum kuruluşları olarak üstümüze düşeni yapıyoruz ancak şimdiden isim zikretmemiz doğru olmaz. Önce aday adaylığını açıklaması, sonra da adaylığını kesinleştirmemiz gerekiyor. Daha sonra da seçilebilecek sıralardan aday olması ve Ankara’ya gitmesi için çaba göstereceğiz.

 

-Peki sayın başkan, halen görevde olan siyasetçi, bürokrat, iş adamı ve akademisyenlerimizle ŞALFED ve Şalpazarlıların yeterli iletişim ve yardımlaşması var mı? Bu konuda herhangi bir sorun yaşıyor musunuz?

 

-Hiçbiriyle en ufak bir sıkıntımız yok. Kendilerine istediğimiz zaman rahatlıkla ulaşabiliyoruz ve federasyon olarak istediğimiz desteği de alıyoruz. Ancak bizim beklentilerimiz fazla. Doğal olarak bizden birisi olunca, beklenti konusunda çıta yükseliyor, o çıta düzeyinde beklediğimizi alamıyoruz ama genele baktığımızda gerek başkan yardımcısı arkadaşlarımız Ahmet Çabuk, Rıfkı Bektaş ve Semih Demirci ile Hilmi Türkmen başkanımızdan, gerekse kamu kurumlarında çalışan bürokrat ve akademisyen arkadaşlarımızdan ŞALFED olarak her alanda istediğimiz zaman destek görüyoruz. En bariz örneği de burs hizmetimiz için siyasilerimizden aldığımız katkıdır. Federasyonumuzun eğitim komisyonunun yaptığı çalışmalar sonucunda 80 öğrencimize burs veriyoruz. Bu konuda kendilerine teşekkür etmeden geçemeyeceğiz.

 

-Bu dönem ŞALFED’in ana hedefleri nelerdir?

 

-İvme kazandırmamız gereken üç hedef planladık. Birincisi Şalpazarı’nın eğitimi. İkincisi Şalpazarı’nın turizmi. Üçüncüsü de basın-yayın alanıyla tanıtımı. Eğitim alanında güzel bir ivme yakaladık. İnşallah bunu daha da geliştireceğiz. Şalpazarı’nın gerek burada gerekse Şalpazarı’nda yaşayan öğrencilerine yönelik farklı projelerimiz var. Bunların en önemlisi –halen üzerinde yoğun bir çalışma yürütüyoruz- Şalpazarı’na bir meslek yüksek okulu kazandırabilmek. Turizm alanında bir türlü beklediğimiz atılımı gerçekleştiremiyoruz. Tanıtımı yapamıyoruz. Bu konuda daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor. Üçüncü madde de zaten buna bağlı, o konuda da daha aktif çalışmalara gireceğiz.

 

-ŞALFED’i gurbetteki Şalpazarlılar kurdu. Nüfusumuzun çoğu da gurbette yaşıyor. Şalpazarı’ndaki bir gelişme hakkında siz ŞALFED olarak buradan irade beyan ettiğiniz, bir açıklama yaptığınız zaman oradan bir direnç ya da bir tepkiyle karşılaşıyor musunuz?

 

-Muhakkak görüyoruz. Sadece ŞALFED olarak biz değil, bürokrasi ve siyasette önemli yerlere gelmiş insanlarımız bile böyle bir açıklamada bulunduğu zaman oradan çatlak sesler yükseliyor. Şalpazarı’nın kendine özgü bir çeperi var ve dışarıdan o çeperin dâhiline girmek isteyenlere zorluk çıkarıyor. Fakat bizim ŞALFED olarak bu dönem Şalpazarı’nda belediye başkanı, kaymakam ve muhtarlarımızla diyaloğumuz gerçekten iyi durumda. Fikirlerimizi göz ardı etmiyorlar. Yani eskiye oranla direnç biraz zayıfladı diyebiliriz. Dikkat edin, bütün sivil toplum kuruluşlarının öncelikli yatırımları hep köylerine yöneliktir, ilçemize ve ilçemiz insanına yöneliktir. Derneklerimiz burada faaliyet gösteriyorlar, kağıt üzerinde önceliği burada yaşayan hemşehrileri olmasına rağmen önce köydeki mezarlığını, yolunu, camisini yapmaya çalışıyor. Daha sonra buradaki insanına yatırım yapıyor. Zamanla aradaki psikolojik mesafe azalacak ve gurbette yaşayan insanımıza karşı olan direnç daha da azalacaktır diye düşünüyorum.

 

-ŞALFED hakkında fazla konuşmadık. Kaç dernek olduğundan başlayalım?

 

-21 tane bağlı derneğimiz var. Bunların yaklaşık 15 tanesi köy (şimdi mahalle oldular) derneği. Bunun dışında da 5-6 tanesi genele hitap eden dernekler. AHOD, Eğitim Derneği, Sancaktepe Ağasar Şalpazarlılar ya da Beylikdüzü Ağasarlılar Derneği gibi. Bu dönem farklı bir yapılanmaya gittik ve yedi tane komisyon kurduk. Yönetim kurulumuzu komisyonlara ayırdık, kurullar içinde yönetim haricinden de arkadaşlarımız var. Yavaş yavaş sonuçlarını da almaya başladık. Eğitim alanında burslarımız, sosyal etkinlik alanında Feshane’deki Otçu yürüyüşümüzü örnek gösterebiliriz. AR-GE çalışmalarımız doğrultusunda bütün muhtarlarımızdan istatistikî bilgileri istedik. Spor ve sağlık alanında da çalışmalarımız var. Rahmetli yönetim kurulu üyemiz Osman Uzun adına bir voleybol turnuvası düzenledik. Bunu devam ettireceğiz. Trabzon Dernekleri Federasyonu’nun düzenlediği geleneksel futbol turnuvasında ŞALFED takımı şampiyon oldu. Kültürel alanda en önemli hizmetimiz, kurucu başkanımız Sayın Harun Özdemir’in başlattığı Ağasar Dergisi’dir. Bu sene inşallah 10.sunu hayata geçireceğiz. Gerçekten ileride Ağasar kültürü adına kaynak teşkil edecek bir eser. Hayata geçiren ve bugünlere kadar getirenlere buradan teşekkür ediyorum.

 

-AR-GE çalışmalarında ortaya somut bir sonuç çıkmaya başladı mı?

 

-Yüzde 50-60 oranında havuzda oluşan bir bilgi birikimimiz var. Yüzde 100 olmasa bile yüzde 90’lık bir potansiyel oluşturduktan sonra bir doküman haline getirmeyi planlıyoruz. Tabii alanlar ve birimler çok fazla, bir kısım veriler de sirkülasyon halinde olduğu için (yeni meslek sahibi olanlar, yer değiştirenler) biraz sıkıntı yaşıyoruz. Ancak bir duyarsızlık var.

 

-Duyarsızlık? Açar mısınız?

 

-Şöyle. Şalpazarı’nda bütün mahalle muhtarlarımıza mahallelerinin kültürel değerleriyle ilgili bilgi istediğimiz halde iki muhtarımız dışında bize dönüş olmadı. O yüzden veri toplamakta biraz zorlanıyoruz.

 

-ŞALFED yakın zamanda bir istişare toplantısı yapmadı?

 

-Biraz daha farklı boyutta yapmayı düşünüyoruz. Türkiye genelindeki Şalpazarlıları bir araya toplamak ve bütün güne yayılmış sempozyum şeklinde bir etkinlik şeklinde planlıyoruz. Halen dernek başkanlarımızın seçim süreci devam ediyor. 7-8 derneğimiz Ocak ayı itibariyle seçime gidiyor. O süreç bittikten sonra bu konuyu masaya yatıracak ve yaz ya da güz döneminde genişletilmiş bir istişare toplantısı yapacağız.

 

-Gece yapacak mısınız?

 

-Bizim federasyon olarak hedefimiz sosyal ve kültürel faaliyetleri tek çatı altında toplayıp bu faaliyetleri sırf eğlence amaçlı değil de asıl konseptine uygun hale getirmektir. Bütün dernekler gece yapacaksa biz yapmayabiliriz. Yapacaksak da nezih bir mekanda yemekli ve hem göze hem kulağa hitap edecek üst düzey bir gece yapılabilir. Ya da az önce sözünü ettiğimiz gün boyu sürecek istişare organizasyonunun akşamında kültürel bir etkinlikle de tamamlayabiliriz.

 

-(Mustafa Atalar) Hilmi Türkmen başkanımızla zaman zaman etkinliklere gidiyoruz. Bu etkinlikler daha çok ilçe bazında düzenleniyor. Biz de ilçe bazında yaparsak daha etkili olacağını düşünüyorum. Siz ne diyorsunuz?

 

-Aynı fikirdeyim. Hem güç gösterisi olacaktır hem de her dernek bir tarafından tutacağı için daha da etkili olacaktır. Hilmi başkan da gerek seçilmeden önce gerekse seçildikten sonra bu fikrini bizimle paylaşmıştı. Arkadaşlar da bunun bilincinde. Kendi faaliyetlerini asgari düzeyde yaparak üst kurum olan ŞALFED’a azami düzeyde yardımcı olacaklar. Hatta bu karne tatili döneminde farklı bir kültürel etkinlik düşünüyoruz. Belki Boğaziçi Yaşam Merkezi’nde belki de Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde olacak. Alışılagelmiş, horon ve konuşmaların çok fazla olduğu bir etkinlik değil de el sanatlarından tutun da yöresel kıyafetlerimiz, yaşam tarzımız, gelenek ve göreneklerimiz gibi bize ait değerlerin sahnede sergileneceği farklı bir etkinlik düzenlemek amacındayız.

 

-(Mustafa Atalar) Sayın başkan, federasyon eğitim konusunda ciddi ve yoğun faaliyetler yürütme amacında. Aynı şekilde spor konusuna da eğilmesi gerekmiyor mu? Örneğin Trabzonspor’la da irtibata geçip işbirliği yaparak bizim çocuklarımızı da spora kazandırmalı değil miyiz? Burada bu kadar potansiyel varken çocuklarımızı mecburen başka takımların altyapılarına vermek zorunda kalıyoruz.


 

-Gençlik kollarımızı, gerek derneklerimizde gerekse federasyonumuzda istediğimiz derecede aktif konuma getiremedik. Bu konuda maalesef bir eksikliğimiz var. Hem sportif alanda hem de hanımların dernek faaliyetleri içine çekilmesi anlamında yeterli bir ivme yakalayamadık. Bayanlarımızı sadece kermesle, gençlerimizi de yapılırsa turnuvayla kısıtlamışız. Bunlarla ilgili farklı projeler üretmemiz, bunu da derneklerimizle yapmamız gerekiyor.

 

-Sayın Durmuş, son sözlerinizi alabilir miyiz?

 

-Dernekler Birliği’nden bugüne kadar getiren ve sonra federasyonumuzu kuran ve görev yapan başkanlara, yöneticilere ve ayrıca etkinliklerimizi kamuoyuna tanıtan siz değerli basın mensuplarına çok teşekkür ediyoruz. Bu sivil toplum kuruluşları bizim yaşam tarzımızın vazgeçilmezlerinden olması gerekiyor.

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.