Bu aslında gelenek haline getirdiğim bir “Kongrenin ardından” yazısı ve ŞALFED’in kongresinin üzerinden haftalar geçti, yazının da takip eden birkaç günde yazılıp yayınlanması gerekiyordu. Fakat araya Ramazan Bayramı ile Trabzonspor’un şampiyonluğu girince bilerek bugüne erteledim.

ŞALFED’in en düşük katılımlı ama en çok konuşulan kongresiydi. Konuşulma iki anlamda, biri isteyen herkes söz alıp derdini meramını anlatabildi, diğeri de kongredeki söylem ve iddialar uzun süre tartışma konusu oldu.

Yazımız gecikti ama kongrenin haberini hemen o gün mümkün mertebe ayrıntılı yapmaya çalıştık. O yüzden konulara uzun uzadıya girmeyeceğiz. İlk konuşmayı yapan ŞALFED kurucularından ve eski başkanlarından Köksal Durmuş’un “ŞALFED böyle gitmez. Gerekirse toplanalım ve bir karar verelim” mealindeki sözleri bize göre son derece önemliydi.

Federasyon’un geride kalan dönemi için iyimser konuşmak hiç kolay değil ve pandemi buna yeterli mazeret teşkil etmiyor. İnsanlar esas zor zamanda sivil toplum kuruluşlarının yardım ve desteğine ihtiyaç duyarlar. Yöneticilerin açıklamasından bildiğimiz, bir miktar yardım kolisi dağıtılmış, hepsi o. Başka varsa da Fahri başkanın dediği gibi reklam kaygısı gütmediklerinden duyurmadılarsa bilmiyoruz tabii.

“Neyi eksik yaptık?”

Başkan Ömer Karadeniz’in kapanış konuşmasında bir bölüm çok dikkatimizi celbetti:

1-Sayın başkan geçen kongreden beri normal olarak dillere pelesenk olan “Bir milyon TL” vaadiyle ilgili açıklama yaparken İstanbul’da görev yapan 11 Trabzonlu Belediye Başkanına mektup yazdığını ama hiçbirinden cevap alamadığını, dolayısıyla bu yüzden vaadin yerine gelmediğini,

2- Siyasetin yönünü tayin edecek sayıda Şalpazarlının yaşadığını Sancaktepe’de Belediye Başkanı Şeyma Döğücü’den randevu bile alamadığını söyledi.

3-Federasyon mekânı konusu zaten malûmdu.

Ömer Karadeniz bu açıklamalardan sonra “Neyi eksik yaptık anlamıyorum” cümlesini sarf etti. Doğrusu bu paradoksu da biz anlayamadık.

Ya kongreden sonra?

Neyse, kongre geçti gitti. Biz her seferinde olduğu gibi “Göreve kim geldiyse geldi, yeni dönem için umutlu olmak lazım. İnşaallah kongredeki eleştirilerden gerekli uyarıları almışlardır” diye düşünürken bir de baktık, Ramazan Bayramı’nın ilk günü Kirazlıtepe’de bir şenlik düzenlenmiş! Organizasyonla ilgili herhangi bir mesaj almış ya da duyuru işitmiş değildik, şaşırdık. Tabii katılım da düşük kaldı. Hâlbuki Ramazan’da orada bir Veysel Bayram hadisesi yaşanmıştı ve Şalpazarlıların Kirazlıtepe’de kalabalık ve ses getiren bir etkinlik yapması hiç fena olmazdı. Bu geniş katılımlı bir iftarla olabilirdi, olmadı. Bayram organizasyonu için basit bir mesaj trafiği oradaki kalabalığı ciddi miktarda artırabilir, maksat da hâsıl olurdu. Bunu yapacak olan da ŞALFED idi tabii.

Bu yazıyı kaleme aldığım gün kongrenin üzerinden tam 17 gün geçmiş durumda ve ŞALFED’in teamül gereği kongreden hemen sonra yapması gereken ilk toplantı ve görev dağılımıyla ilgili henüz bir şey duymadık. Aynı gün düzenlenen Yenikapı Trabzonspor şampiyonluk kutlamalarında ve Acısu Şenliği’nde de Sayın başkanı gören olmadı. Kongrede hedef olarak gösterdiği futbol turnuvası, Otçu Şenliği ve Federasyon gecesi için hangi hazırlıkların yapıldığı da meçhulümüzdür.

Dönelim en başa, Köksal Durmuş’un sözlerine. Bu gerçekten böyle gitmez. ŞALFED’in selameti istisnasız bütün Şalpazarlıların yararınadır. Yokluğu ve pasifliği de herkesin zararına. Eğer problemleri yok sayar, görmezden gelir, çözmeye çalışmazsanız ilerleyen zamanda ya çok daha hasarlı bir şekilde çözebilirsiniz ya da infilak eder ve telafisi çok zor, belki de imkânsız zararlara yol açar.

Dost acı söyler…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.