Trabzon Şalpazarlılar Derneği Başkan Yardımcısı Abdurrahman Halcı’nın telefonuyla öğrendik ki Trabzon SGK İl Müdürü Tahsin Halcı görevinden alınmış ve aynı kurumun Kırklareli İl Müdürlüğü’ne atanmış.
Sayın Halcı bürokraside daha üst düzeyde bir makama atanmadığına ve Kırklareli de Türkiye’nin öbür ucunda bir vilayet olduğuna göre bu atanma rotasyon filan değil, adı konmamış bir sürgündür. Trabzon’da yaşamadığımız için icraatini yakından gözleme şansına sahip olmadığımız ama kendisini uzaktan yakından tanıyan herkesin şahitliğiyle örnek bir bürokrat olduğunu bildiğimiz Tahsin Halcı neden böyle bir muameleye layık görülmüştür bilinmez. Geçen yazdığımız gibi belki de o makam bir Şalpazarlıya bırakılmayacak kadar önemli bir makamdır.
Abdurrahman Halcı, bu tayinin gerçekleşmemesi için bakan düzeyinde ricaların yapıldığını ama bir işe yaramadığını söyledi. Size bir şey diyeyim sevgili hemşehrilerim: O ricalara, istirhamlara inanmayın. Yine geçen yazımıza atıf yapacağız, hiçbir siyasetçi Ankara’ya kadar geleni ahır küreğiyle kovalamaz. Avutur, oyalar, tatlı dille memleketine uğurlar. Sonra yine kendi bildiğini okur. Ya da kendine “oku” denileni okur. Sizin yanınızda “rica” eder, siz mutlu mesut çıkmış giderken bir kez daha görüşür ve biraz önceki ricasının “siyaset icabı” olduğunu söyleyiverir.
Adliyenin kaldırılmasıyla Şalpazarı berbat olmayacağı gibi, Tahsin Halcı’nın uzak diyarlara gitmesiyle de Şalpazarı Kerbela’ya dönmez. Fakat bu da psikolojik bir yıkımdır Şalpazarlı için. Şu benim kışları güneşin 11.oo’de doğup, 13.oo’te saklandığı, sonra -eğer bulut yoksa- kısa bir süre daha “ceeee” deyip kaçtığı memleketim…
Bizim gece yarıları yazdığımız yazılarla sayın Tahsin Halcı Trabzon’daki görevine iade edilecek değil. Şenlik cinnetine itirazlarımızı kaleme aldığımız yazıların hiçbir işe yaramadığı gibi.
Zararın neresinden dönülse kârdır. Şalpazarı artık yarından tezi yok, insana yatırım yapmaya başlamalıdır. Çaykaralılar gibi dünya kadar valimiz olaydı, Trabzon’daki biricik üst düzey bürokratımızın arkasından ağıtlar yakmazdık. Zaten o kadar gücümüz olsa kimse de bürokratımızı yerinden kımıldatamazdı.
Bugüne kadar tatlı yeyip tatlı konuşalım dedik ama olmadı. Tatlı yemenin bir takım başka acı sonuçlarıyla karşılaştık. Bundan böyle Şalpazarı hakkında eskisi kadar sık yazmayacağız. Ancak yazınca da acı yazacağız. Belki o zaman işe yarar…
Şalpazarı Haber
Bıarkalım artık birilerinin peşinden gitmeyi. Bırakalım artık birilerinin sırtını sıvazlamayı. Bırakalım artık birbirimizin kuyusunu kazmayı. Bırakalım artık birbirimizi kıskanmayı. Bırakalım artık dedikoduyu. Böyle yüzlerce bırkalımı yazabilirim. Çok doğru bir cümle, ŞALPAZALI'LAR ARTIK İNSANA YATIRIM YAPMALI.. Hemşehrilerim zamanı çoktan geçti. Bugüne kadar ne yaptık. Hangi insanımıza yatırım yaptık. Akademik kariyer yapanları korkuttuk,sindirdik,bana ne dedirttik. Siyasi olarak peşinden gitmemiz gerkenlerin peşinden gitmedik. Şimdi sonuçlarına katlanıyoruz. Çok iyi bir sivil dayanışam gerekmektedir. Şalpazarı'nda önde gelen kamu kurrum yöneticileri,siyasi parti yöneticileri,var olan bütün bürokratlarımız Ankara'da yatıp kalkmalıyız. Adliyemizi geri alıp,başka kurumlarında Şalpazarı'mıza gelmesini sağlamalıyız. Neden bir YÜKSEKOKULUMUZ yok?,NEDEN BİR ASKERİ BİRLİĞİMİZ yok?. Kolay cevap coğrafi yapı,ben buna inanmıyorum. En kısa sürede Şalpazarı'nda bir toplantı düzenlenmeli. Sayg.