Uzunca bir zaman internet üzerinden detaylı bir araştırma yaptım. Onların açısından bakarak haklı olduğu pozisyonu görmeye çalıştım. Onlar gibi düşünüp haklılık payı ve ileride bir hedef belirlemeye çalışmama rağmen bir türlü olumlu sonuca varamadım.
Yaptığım incelemelerde ilk önce şu bulguya rastladım. Kesinlikle pkk’nın içerisinde İslam kelimesi, İslam’a ait en ufak bir amel hareket eylem yok. Var diyene hodri meydan diyorum. Çarpıklık da burada ortaya çıkıyor. Dikkat edilirse Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz dinine sahip çıkan muhafazakâr yapıya sahip bir topluluktan oluşmaktadır. Bu yüzden de asla pkk ile o bölgenin halkının düşünce olarak bir bağlantısı yoktur.
Dağda cinsel yaklaşımlar yasak olmasına rağmen kadınlar ve erkekler iç içe yaşamaktadır. Merak edenler varsa onların diliyle sosyal medyalardan araştırma yapsınlar ve baksınlar. Kesinlikle bana hak vereceklerdir. Jeopolitik olarak pkk’dan yine o bölge halkının yaşantısına ters bir adım daha. O bölgenin kültürüne göre hiçbir anne ve baba kızlarının başları açık (asla kapalı yok) erkeklerle aynı ortamı paylaşmasına izin vermez. Kaldı ki mağaralarda yaşayan bu insanların banyo yapma olanakları yok denecek kadar az. Yemek hakeza peynir ve ekmekten ibarettir. En az beş altı bin kişi olduğunu düşünsek her gün dağın tepesinde yemek temin etmek o kadar kolay olmasa gerek.
Din yok. Devlet kurma hayali (bence) çok uzakta… Belli bir hedef de yok… O zaman neden dağa çıkıyorlar? Özellikle savunmasız, düşüncesi oturmamış çocukları kaçırarak dağa çıkarıyorlar… Kendi isteğiyle dağa çıkanlar azınlıkta olmasına rağmen onları bu olumsuzluğunu kucağına iten kandırılma ve bulundukları yaşam tarzının olumsuzluklarıdır. Pkk’nın içerisinde yukarı tabakanın keyfi yerinde olduğundan aşağı tabakada ölenler çok da önemsenmez. Ölenlere ise; kahraman, şehit gibi yakıştırmalar yaparak geride kalan marabaların elden kaçmasını önlüyorlar. Ölenler adına şarkılar yazıp arada bu şarkıları gurupların içerisinde söyleyerek “sizler de ölürseniz bunun gibi kahraman olur, dillerden düşmezsiniz” izlenimi veriyorlar.
Önemli konulardan birisi de eğer dağa çıkmışsan dönüşün yok demektir. “sen bizim yerimizi biliyorsun, hakkımızda çok şey öğrendin” düşüncesi senin elini kolunu sallayarak dağdan aşağı inmene izin vermez. Vermiyorlar da zaten. Buradan söylüyorum… Dağda sefalet bir yaşam var ve doğunun çocukları, parmakla sayılacak derecede az bir piçin uğruna ölüp gidiyor.
Peki doğuda halk pkk ya ne kadar destek veriyor, Karadeniz’de neden pkk barınamıyor? Birincisi halkın çoğunluğu sindirilmiş, öldürmeyi adet edinmiş pkk, istekleri yerine getirilmeyince şiddete başvurarak halktan istediğini alıyor. Bu yüzden de çocukları kaçırılan aileler seslerini çıkarmaya çalıştıkları andan itibaren tehditlerle sesleri kesiliyor. Destek olanlar var mı dersek elbette var, çünkü doğunun şımarık çocukları, pkk sayesinde devletten bazı hakları kopardıklarına inanıyorlar. Devlet onlara, diğer bölgelere oranlar daha çok imkân olanak sağlamıştır. Elektrik faturasıyla küçük bir örnek verebiliriz. Karadeniz’de barınamamasının en büyük sebeplerinden birisi ikna edici bir sebebinin olmaması, ikincisi halkın sağcısıyla solcusuyla birlikte devlete olan aşkının yüksek olmasıdır.
Ne yapılabilinir? Öncelikle eğitim seviyesini en üst düzeye çıkarmak gerekir ki; amaçsız pkk gençleri ikna edip dağa çıkarmasın. Kaçırdıkları çocuklar da organize olup orayı üç beş piçin başına yıksın. İkincisi gerçek İslam’ı o bölgeye hâkim kılmaktır. Dikkat edilirse pkk orada yaşayan Müslümanları linç etme çabasındadır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi kendisine rakip olması, ikincisi halkın uyanıp pkk ya elaman vermemek için direnmesidir. Devletin büyük başlar için ödül koymasını da pkk ile mücadelede güzel düşünce ve geç kalınmış bir adım olarak görüyorum. Devlet olarak bu mücadeleden galip ayrılırız inşallah.