Kirazlıtepe Yaşam Merkezi, Boğaziçi Yaşam Merkezi Oluvermiş!..
Ancak Yaşam Merkezi’nin hemen yakınında çok büyük bir de inşaat başlıyordu. Çok geçmeden anlaşılmıştı ki bu inşaat villa inşaatıydı. Bunu öğrenince Yaşam Merkezi’nin tanıtım broşürüne bir daha baktım ve orada fitness salonu ayrıntısını gördüm. Bunun anlamı şuydu: Bu merkez, Kirazlıtepe’nin yakın gelecekteki sakinleri için yapılıyordu. Haydi düğün salonunu, Boğaz’a nazır Cafe’yi ve yüzme havuzunu anladık; ancak Kirazlıtepe’de halen yaşayan insan profilinin fitness ile hiçbir işi olmazdı.
Bu durumu Kirazlıtepe’de yaşayan hemşehrilerimize gerek yazılı gerekse sözlü olarak ikaz ettik, “yaşam merkezinize sahip çıkın” dedik. Ebediyete akıp giden bir buçuk yılda bu konuda hiçbir iradenin ortaya konduğunu görmedik. Geçtiğimiz günlerde bir de baktık ki, bizim Kirazlıtepe Yaşam Merkezi’nin adı değişmiş, Boğaziçi Yaşam Merkezi oluvermiş! Biz de “geçmiş ola” dedik.
Coğrafi olarak benzer konumda olan Nakkaştepe ya da Bebek-Kuruçeşme sırtları Türkiye’nin en zengin insanlarına ev sahipliği yaparken Kirazlıtepe’nin nasıl olup da Anadolu kökenli alt-orta gelir grubundan insanlara kaldığını evvelinden beri anlamakta zorluk çekiyor ve bunun böyle sürüp gitmeyeceğini tahmin ediyorduk. Fani dünyada her şeyin olduğu gibi toprağın da bir fiyatı vardı ve üzerinde yaşamak için o fiyatı ödemek zorundaydınız. Eh, Kirazlıtepe toprağı da aşırı değerlenince üzerinde yaşamanın fiyatı arttı. Sonunda birileri gelecek ve “siz ödeyemezsiniz, bize devredin” diyecekti.
Henüz kimsenin kimseyi bir yere kovaladığı yok. Amma ve lakin alt-orta gelir grubuna hitap etmeyen bir Yaşam Merkezi, hemen yanı başında dikilen villalar bunun ayak sesleridir.
Yapacak bir şey yok, bu başta Üsküdar Belediyesi dâhil kimsenin kabahati değil. Hayatın akışının getirdiği bir gerçeklik.
Yalnız bir hatırlatmayı da borç biliriz: 2011 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde AK Parti Üsküdar kulislerinde “Kirazlıtepe bizim için çok değerli, onların sayesinde seçimi kazanıyoruz. Aman oradaki seçmenlerimizi küstürmeyelim” şeklinde konuşmalar geçiyordu. AK Parti’nin Üsküdar merkezde çok da rahat olmadığı kimsenin meçhulü değil. Gezi olayları sürecinde merkezde -başka bazı semtler kadar olmasa da- tencere çanak sesleri de duyduk, yürüyüşler de gördük. Kirazlıtepe ahalisi galiba başına geleceklerin henüz farkına varmadı. Elbette AK Parti yetkilileri farkına varacaklarını hesap etmiş ve ona göre politikalar geliştirmiştir. 12 yılı aşkın bir süredir onca badireyi atlatan bir siyasi irade yaş tahtaya basmaz herhalde, vardır elbet bir bildikleri…
kirazlıtepe yaşam merkezi yapılacak mıydı ki antteras ortaya çıkmadan villayı bedelsiz yapan kim kendi çıkarı için yaşam merkezini yapanlar ve yaptıranlar kimse kimsenin elinden hele ki kirazlıtepeyi aldırtmazlar ama uyuyan halkımız da var yok ta değil uyanınca geç olmasa bari
Bu konuyla ilgili bir buçuk yıl önce yazdığınız yazıyı okuduktan, üzerinden epey zaman geçtikten sonra Kirazlıtepe 'kültür' merkezi adının bina girişine Boğaziçi Yaşam merkezi olarak yazılmasından sonra kendimce bir yazı yazmıştım.
Amcak şu an için Kirazlıtepe Kültür Merkezine sahip çıkmak için geç olduğunu düşünmüyorum.
Aslına bakarsanız, tam zamanı.
Hele ki 29 Ekim'de açılış için geldiklerinde kurdele keselere buranın "Kirazlıtepe halkına" ait olduğunu üstüne basa basa söyletmeliyiz.
Fitness salonu mu yaptılar? Biz de kullanacağız. Kafe mi açtılar, kahvede çayı kaça içiyorsan orada da içeceksin.
Fiyatları villa ahalisine göre mi düzenlediler? Verilen sözleri hatırlatıp Başkanın karşısına topluca dikileceksin. Yok öyle.
He, sen akşama kadar Kirazlıtepe'deki 30 küsür kahvede pişpirik oynayacaksın, evinde tv başında uyuklayacaksın, sonra da Kirazlıtepe'yi bizden aldılar" yok öyle.
O el taşın altına girecek!
Bu milet,kimlerin peşine gittiğinin bedelini yavaş yavaş ödeyecek; lakin çok acıtmasa.