Konuyla ilgili ziyaret ettiğimiz dernek başkanı Salih Kanbut, yeni mekanın öyküsünü en başından itibaren anlattı. 1993 yılında dernek kurulduğunda köydeki eski caminin yıkılıp yerine yenisinin yapılmakta olduğunu söyleyen başkan Kanbut, “Cami inşaatı bir yıl içerisinde tamamen köylülerimizin katkılarıyla tamamlandı. Parası olan para verdi, bazılarımız da bedenen çalıştı. Aramızda inşaat ustası ve marangozlar vardı, onlar da ücretsiz çalıştılar. Hanımlar sepetlerle kum taşıdılar” dedi.
“Derneğimizin kurulduğu günden beri kendi mülkünü edinme düşüncesi hep vardı” diyen Salih Kanbut, daha sonraki gelişmeleri şöyle özetledi. “1998 yılında da yine İstanbul’da yaşayan köylülerimizin kendi imkanlarıyla bir arsa alınmış. O günlerden bu yana arsanın üzerine mi bir mekan inşa edelim yoksa arsayı bir mekanla takas mı edelim ikilemi üzerinde çalışmalar devam etti. Sonunda arsa mahalle içerisinde olduğu için üzerinde dernek merkezi olması uygun görülmedi. Daha merkezi bir yer olsun fikri kabul benimsendi. Bu süreçte başka yatırımlar da devam etti gitti. Örneğin köyde karşı mahalleye bir cami daha yapıldı. Geçen sene açılışını birlikte yaptığımız bir de kültür merkezi inşa edildi. Bunların yanında caminin halısı, tamiri vs. de alındı ve yerine getirildi. Bunlar hep derneğimizin desteğiyle gerçekleşti. İş adamımız yok, büyük esnafımız yok. Profilimiz birkaç tane küçük esnaf dışında hep çalışan kesimden oluşuyor. Bu insanlarla birlikte fedakarlık yapa yapa bu noktalara geldik ve trilyonluk eserler meydana getirdik.”
Bu dönem kendilerinin seçildiğini ve kongreden hemen sonra şu anda inşaatı devam eden mekanın bulunduğunu anlatan Kanbut, daha sonra şöyle devam etti. “Hemen çalışmalara başladık, toplantılar yaptık ve alınmasına karar verdik. Üzerine bir miktar para da vererek arsamızı takas ettik ve aldık. Bir yandan da köydeki kültür merkezimizin çalışmaları devam ediyordu. Dolayısıyla oraya öncelik verdik ve burayı ertelemek durumda kaldık. Kültür merkezinin açılışını yaptıktan sonra tekrar buradaki çalışmalarımıza döndük ama insanlardan tekrar tekrar yardım istemek kolay değil.
Bir bütçe yaptık ve yeni bir mekanın açılmasının bize maliyetini hesapladık. Yaklaşık 65-70 bin lira gibi bir masraf çıktı. Üyelerimize durumu anlattık, onlardan hep olumlu mesajlar aldık. Hane başına 250-300 lira düşerse, kimse fazla zorlanmaz diye düşündük. Bunu da 6 aylık bir zaman dilimine yaydık. Her aileye ulaştık ve teker teker kapılarını çaldık. İstanbul’da bizim köyden yaklaşık 200 aile yaşıyor. Buraya yardım etmek de hayır işlemektir diye düşünüyoruz. İnsanlar burada toplanacaklar, düğünlerini nişanlarını yapacaklar, burada yardıma muhtaç insanlarımıza yardım toplanacak. Sadece kendi köylülerimizden değil, diğer hemşehrilerimizden de destek isteyeceğiz. İnşaallah onlardan da destek görürsek, yakın zamanda açılışını yapmayı planlıyoruz. Açılışı Mayıs sonu ya da Haziran başı planlıyoruz."
Gece yapmayacağız
Başkan Salih Kanbut’a “bu sene gece yapacak mısınız?” diye sorduğumuzda ise şu cevabı alıyoruz. “Gece yapın diyenler çok oldu ama insanımıza fazla yüklenmek olur. Biliyorsunuz gecelerin esas amacı yardım toplamaktır. Gece yapmayız da derneğimizin açılışında güzel bir eğlence yaparız.”
Yeni mekanın teknik özellikleri hakkında bilgi talep ettiğimizde söze başkan yardımcısı Mehmet Atalay giriyor ve anlatıyor. “Dernekte oyun masalarının olduğu bir bölüm olacak. Bir Şark köşesi olacak. Alt katta gençler için bilardo ve masa tenisi düşünüyoruz. Hanımların oturup sohbet edebilecekleri, kendi yemeklerini yapabilecekleri küçük çaplı bir mutfak olan bir mekan düşünüyoruz. Esas gayemiz, gençleri ve bayanları dernek ortamına çekebilmektir. Özellikle gençlerimiz dernekçilik kültüründen uzak kalıyorlar. Ancak yaşları biraz ilerleyip köye birkaç kez gittikten sonra kültüre adapte oluyorlar ama gençlerimiz başka memleketlerle akrabalık ilişkilerine girerse o zaman daha da uzaklaşma söz konusu oluyor. Alt kat kısmi bodrum olarak 80 m2, üst kat da 150 m2 kullanım alanı, 40 m2 de lavabo ve tuvaletler var."
Son olarak da başkan Salih Kanbut’tan İstanbul’da yaşayan Fidanbaşı köylülerinin İstanbul’daki ikamet haritası ve yeni mekan ile ilgili birkaç cümle alıyoruz. “Bir grubumuz Başıbüyük’te, bir grup Samandıra’da, Cevizli’de, en yoğun olarak da Yakacık-Soğanlık bölgesinde yaşıyorlar. Güzelyalı, Dolayoba-Kurtköy, Tuzla, Gebze birkaç aile…
Merkezi açtıktan sonra dernekçilik konusunda daha neler yapabileceğimize bakacağız. Düğün, nişan, halk günleri, yöresel yemekler burada yapılsın yensin, kahve kültürünün dışında gerçek anlamda dernekçilik yapmak istiyoruz.”
Yeni mekanınız hayırlı olsun başarılarınızın devamını dilerim.