İslam âlemi olarak, bir kurban bayramını daha idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bizleri bu günlere ulaştıran rabbimize hamd, rasûlüne salat, ümmetine selam olsun!’
Kurban, Allah’a yakın olmaktır.
Kurban, Müslümanın samimiyet sınavıdır. İbadetlerin özündeki ruhu yakalama mücadelesidir. Allah ayette “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır” buyurmaktadır. “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamım da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.” buyurarak asıl amacın rabbe kurban olabilmek olduğunu vurgulamaktadır.
Bugün en güzel iş Kurban kesmektir.
Peygamberimiz, “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü bütün uzuvları ile gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu yüzden gönül rahatlığı ile kurbanlarınızı kesin.” buyurmaktadır.
İnsanın canı, malı, namusu kutsaldır.
Kurban, dini sadece Allah’a has kılarak O’na teslim o olmayı, nefsimizi terbiye ederek insan neslinden kan akıtmamayı ifade eder. Yaratıcıya yakın olmayı ve yakınlaşmayı anlatır. Kurban Allah’a teslimiyetin ifadesidir. Ancak bugün üzerinde durmamız gereken husus, teslimiyetimizi ne kadar Rabbimize yönelttiğimizdir. Teslimiyet ruhundan, kardeşlik duygusundan yoksunlaştıkça müslümanların hangi belalarla, hangi fitnelerle, hangi desiselerle karşılaştığı, bunların neticesinde nice mümin kanının aktığının fark edilmelidir.
Bayramlar fırsattır.
Bayram, prangalara vurulan kilitleri parçalayacak derecede tesirli anne baba duası almanın, ebeveyn gönlünü yapıp cennete açılan kapıdan girmenin fırsatıdır. Bayram, arştan sarkıtılan bir ağ olan sılayı rahme tutunarak, uzak düşülen akrabalıkları, unutulmuş dostlukları, yitirilmiş kardeşlikleri yeniden ilmek ilmek dokumanın fırsatıdır. Bayram, kimsesizlere kimse, çaresizlere çare, gariplere hemhal, mazlumlara yoldaş, yalnızlara arkadaş olmanın fırsatıdır. Bayram tatil yapmak değil, ahbâb u yârânın gönlünü yapmak için en güzel fırsattır. Bayram, hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirmenin, evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla tanıştırmanın fırsatıdır. Bayram, hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini almanın fırsatıdır. Yüreklerin en ağır yükü olan dargınlıklara son vermenin kırgınlıkları tamir etmenin, kardeşliğimizi pekiştirmenin, dostluklarımızı güçlendirmenin fırsatıdır.
Bayramlar hatırlamaktır.
Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Suriye’de, Irak’da, Doğu Türkistan’da Myanmar’da ve daha birçok değişik İslam Beldelerinde yaşanan zalimane durumların ve maddeperst olmanın insanı vahşileştirdiğini hatırlamaktır. Bir gül bahçesine girercesine kara toprağın bağrına defnedilen biçare bedenlerin, hizipçilik, mezhepçilik, asabiyetçilik taassubuyla birbirine kurşun yağdırıp, uhuvvet ve kardeşliği katledenlerin, dostların bağrına ateş düşürüp düşmanın yüzünü güldüren kör cahil müslümanların yüreklere saldığı hüzünleri hatırlamaktır, bayram.
Bizi bekleri unutmamaktır, bayram…
Kimler mi bekliyor? Rabbimiz, şehadette verdiğimiz sözün karşılığını bekliyor. Efendimiz, kendisine ümmet olmamızı bekliyor. Vatan, hayırlı bir evlat olmamızı bekliyor. Yalnızlığa itilmiş anne-babalar yavrularından evlatlık bekliyor. Komşularımız, kapılarının tokmağına dokunmamızı bekliyor. Akrabalarımız, kan bağı ile bağlı olmanın, hısımlarımız sıhriyet bağı ile bağlanmamızın gerekliliklerini bekliyor. Eşlerimiz gönülden bir ilgiyi, çocuklarımız ise ihmal ettiğimiz sevgiyi paylaşmamızı bekliyor. Şehitlerimiz bir dua, gazilerimiz şifa dileklerimizi bekliyor. Kontrolsüzce harcadığımız doğa bizden insaf bekliyor.
Bayramlar kardeşliğin pekiştiği günlerdir…
Kâinatın Efendisinin, “Birbirinizle ilişkiyi kesmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Birbirinize kin gütmeyin! Birbirinize haset etmeyin! Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun! sözleri, insan bedeninde hayat bulduğu fırsat günleridir, kurban.
Milletimizin, yurt dışındaki dindaşlarımızın, İslam âleminin bayramını tebrik ediyor. Bayramın başta ülkemiz olmak üzere, âlem-i islam’ın ve topyekûn insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Kurban bayramı, hepimizi rabbimize yaklaştırmaya vesile olsun.
Kurban, Allah’a yakın olmaktır.
Kurban, Müslümanın samimiyet sınavıdır. İbadetlerin özündeki ruhu yakalama mücadelesidir. Allah ayette “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır” buyurmaktadır. “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamım da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.” buyurarak asıl amacın rabbe kurban olabilmek olduğunu vurgulamaktadır.
Bugün en güzel iş Kurban kesmektir.
Peygamberimiz, “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü bütün uzuvları ile gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu yüzden gönül rahatlığı ile kurbanlarınızı kesin.” buyurmaktadır.
İnsanın canı, malı, namusu kutsaldır.
Kurban, dini sadece Allah’a has kılarak O’na teslim o olmayı, nefsimizi terbiye ederek insan neslinden kan akıtmamayı ifade eder. Yaratıcıya yakın olmayı ve yakınlaşmayı anlatır. Kurban Allah’a teslimiyetin ifadesidir. Ancak bugün üzerinde durmamız gereken husus, teslimiyetimizi ne kadar Rabbimize yönelttiğimizdir. Teslimiyet ruhundan, kardeşlik duygusundan yoksunlaştıkça müslümanların hangi belalarla, hangi fitnelerle, hangi desiselerle karşılaştığı, bunların neticesinde nice mümin kanının aktığının fark edilmelidir.
Bayramlar fırsattır.
Bayram, prangalara vurulan kilitleri parçalayacak derecede tesirli anne baba duası almanın, ebeveyn gönlünü yapıp cennete açılan kapıdan girmenin fırsatıdır. Bayram, arştan sarkıtılan bir ağ olan sılayı rahme tutunarak, uzak düşülen akrabalıkları, unutulmuş dostlukları, yitirilmiş kardeşlikleri yeniden ilmek ilmek dokumanın fırsatıdır. Bayram, kimsesizlere kimse, çaresizlere çare, gariplere hemhal, mazlumlara yoldaş, yalnızlara arkadaş olmanın fırsatıdır. Bayram tatil yapmak değil, ahbâb u yârânın gönlünü yapmak için en güzel fırsattır. Bayram, hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirmenin, evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla tanıştırmanın fırsatıdır. Bayram, hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini almanın fırsatıdır. Yüreklerin en ağır yükü olan dargınlıklara son vermenin kırgınlıkları tamir etmenin, kardeşliğimizi pekiştirmenin, dostluklarımızı güçlendirmenin fırsatıdır.
Bayramlar hatırlamaktır.
Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Suriye’de, Irak’da, Doğu Türkistan’da Myanmar’da ve daha birçok değişik İslam Beldelerinde yaşanan zalimane durumların ve maddeperst olmanın insanı vahşileştirdiğini hatırlamaktır. Bir gül bahçesine girercesine kara toprağın bağrına defnedilen biçare bedenlerin, hizipçilik, mezhepçilik, asabiyetçilik taassubuyla birbirine kurşun yağdırıp, uhuvvet ve kardeşliği katledenlerin, dostların bağrına ateş düşürüp düşmanın yüzünü güldüren kör cahil müslümanların yüreklere saldığı hüzünleri hatırlamaktır, bayram.
Bizi bekleri unutmamaktır, bayram…
Kimler mi bekliyor? Rabbimiz, şehadette verdiğimiz sözün karşılığını bekliyor. Efendimiz, kendisine ümmet olmamızı bekliyor. Vatan, hayırlı bir evlat olmamızı bekliyor. Yalnızlığa itilmiş anne-babalar yavrularından evlatlık bekliyor. Komşularımız, kapılarının tokmağına dokunmamızı bekliyor. Akrabalarımız, kan bağı ile bağlı olmanın, hısımlarımız sıhriyet bağı ile bağlanmamızın gerekliliklerini bekliyor. Eşlerimiz gönülden bir ilgiyi, çocuklarımız ise ihmal ettiğimiz sevgiyi paylaşmamızı bekliyor. Şehitlerimiz bir dua, gazilerimiz şifa dileklerimizi bekliyor. Kontrolsüzce harcadığımız doğa bizden insaf bekliyor.
Bayramlar kardeşliğin pekiştiği günlerdir…
Kâinatın Efendisinin, “Birbirinizle ilişkiyi kesmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Birbirinize kin gütmeyin! Birbirinize haset etmeyin! Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun! sözleri, insan bedeninde hayat bulduğu fırsat günleridir, kurban.
Milletimizin, yurt dışındaki dindaşlarımızın, İslam âleminin bayramını tebrik ediyor. Bayramın başta ülkemiz olmak üzere, âlem-i islam’ın ve topyekûn insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Kurban bayramı, hepimizi rabbimize yaklaştırmaya vesile olsun.
Yılmaz ÇELİK
Şalpazarı Müftüsü
Şalpazarı Müftüsü