Şap hastalığı ülkeler arası canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretini olumsuz yönde etkileyen, büyük ekonomik kayıplara neden olan, çift tırnaklı hayvanların akut ve çok bulaşıcı viral bir hastalığıdır. Bu günlerde bölgemizde görülen bu hastalıkla ilgili çiftçilerimizi bilgilendirmek istedik.
Direk temas, enfekte ve duyarlı hayvanlar arasında en yaygın bulaşma formudur. Şap virusu hayvanların soludukları havada enfeksiyondan beş gün sonrasına kadar bulunabilmektedir. Solunan havada domuzların, sığır ve koyunlara oranla daha fazla virus çıkardıkları tespit edilmiştir. Sığırlar geniş solunum hacimleri ile hava yolu ile enfeksiyona en duyarlı olan hayvanlardır.
Türkiye’de şap hastalığı mihraklarında yapılan incelemelerde, hastalığın en yaygın bulaşma yolunun direk bulaşma olduğu bildirilmiştir. Bu bulaşma şeklinde genellikle hayvan hareketleri ve hayvan pazarlarının önemli rolü olduğu düşünülmektedir.
Şap hastalığının en önemli epidemiyolojik özelliklerinden birisi de virusun hava yolu ile çok uzak mesafelere taşınması nedeniyle hastalığın yayılmasıdır. İnsan ve hastalığın konakçısı olmayan hayvanlar (kuşlar, fareler, vs.), kontamine materyaller (yem, ot, su, vs.), nakil araçları, et, et ürünleri, süt, süt ürünleri, suni tohumlama ve embriyo transferi enfeksiyon kaynağı olabilir.
Enfeksiyonun ağır seyrettiği durumlarda, veziküller genişler ve yara şeklini alır. Veziküllerin içi açık renkte seröz sıvı ile doludur. Veziküller genellikle kabuklaşır ve bu kabuklar yaklaşık 24 saat sonra düşer. Kabukların ayrılmasından sonra kırmızı renkte ülserler açığa çıkar.
Enfeksiyonun ağır seyrettiği durumlarda, veziküller genişler ve yara şeklini alır. Veziküllerin içi açık renkte seröz sıvı ile doludur. Veziküller genellikle kabuklaşır ve bu kabuklar yaklaşık 24 saat sonra düşer. Kabukların ayrılmasından sonra kırmızı renkte ülserler açığa çıkar.
Halk arasında tabak- olarak da bilinen şap hastalığı bütün çift tırnaklı hayvanlarda rastlanan, Ağızda, tırnakta ve memelerde yaralar oluşturan çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Bu hastalığın; süt veriminde %15, et veriminde %10 verim kayıplarına neden olduğunu, Bazı şap virusu suşları, genç hayvanlarda kalbe büyük zarar vermektedir.Özellikle buzağı ve kuzular hastalığa karşı son derece hassas olup %80 lere varan oranlarda ölümlere yol açabilmektedir.
Hastalığın ilk devresinde viremiden dolayı hayvanlarda ateş görülür. Bu dönemde ateş 40- 41C ye çıkar. Ancak bu devre kısa sürer ve ateşsiz dönem başlar. Daha sonra ağızda veziküllerden dolayı iştahsızlık ve depresyon görülür. Şap virusunun en çok yayıldığı dokular özellikle ağız, ayak ve meme epitelidir. Genç hayvanlarda ilk belirti yüksek ateştir. Bunu ağız mukozasında, ayaklarda tırnak arası ve korona bölgesinde, memelerde veziküllerin oluşumu takip eder. Sığırlarda ağız lezyonları koyun, keçi ve domuzlardan daha şiddetlidir. Veziküllerden dolayı ağızdan bol miktarda ip gibi uzayan salya akmaya başlar. Ağızda bol salya mevcut olup, mukoza kırmızı ve sıcaktır. Dil ve dudakların iç yüzeyinde, yanak, dişetleri ve damakta veziküllerin oluştuğu görülür. Koyunlarda klinik belirtiler hafif seyreder Virüs miktarına bağlı olarak hastalığın süresi 2-14 gün arasında değişmektedir. Koyunlarda belirtiler sığırlardakine benzemektedir; fakat daha hafif seyreder ve bazen varlığı bile anlaşılamaz. Ağızdaki lezyonlar küçük ve çabuk kaybolan niteliktedir. Çoğu zaman ayaklar daha duyarlıdır, topallık klinik belirtilerin başında gelir.
Şap hastalığının kontrolü, Hastalığın endemik olduğu bölgelerde ise uygun inaktif aşılarla yapılan koruyucu aşılamalardır. Dışarıdan yem alımlarına dikkat edilmeli, hayvan hareketlerinin kontrol altına alınması önemlidir. Çiftçilerimizin hastalık bölgelerine bilinçsizce girip çıkmalarının önüne geçilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda 2011 yılı Hayvan Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Programı kapsamında; Bakanlığımız talimatları doğrultusunda İlçemizde 15 Şubat - 30 Nisan tarihleri arasında İlkbahar Dönemi Şap Aşılama Kampanyası başlatılmış olup; bu Kampanya da Bakanlığımız tarafından proje kapsamında gönderilen aşılar ile 2 aylıktan büyük tüm büyükbaş hayvanlar uygulama ücreti dışında aşı bedeli alınmadan aşılanacaktır.
Hayvanları altı ay aralıkla yılda iki kez (ilkbahar, sonbahar) aşılatarak ve ayrıca hayvancılık işletmelerinde, temizlik ve dezenfeksiyon gibi önlemlerin yanında dışarıdan satın alınacak hayvanlara şap aşısı yapılıp yapılmadığına dikkat etmenin de hastalıktan korumaktadır.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 4. maddesi gereğince yetiştiricilerin hayvanlarını aşılatmaları zorunlu olup, aksi hareket edenler hakkında 5.385 TL idari para cezası ile cezalandırılması hükmü mevcut olduğunu ve Aşı uygulanmamış hayvanların il ve ilçe dışına sevklerine müsaade edilmeyecektir.
İlçemiz çiftçilerine bol ve sağlıklı kazançlar temennisiyle, saygılarımla.