İstanbul Trabzon Federasyonu Başkan vekili, ŞALFED Kurucu Başkanı, Şalpazarı’nın İstanbul’daki STK ve siyasi faaliyetlerinin öncü isimlerinden Harun Özdemir, geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan “Sisdağı’nın Çocukları” adlı kitabı için Kartal Soğanlık’taki Fidanbaşı Köyü Kültür, Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği’nde imza günü düzenledi.
Oldukça yoğun bir ilgiyle karşılaşan imza gününde Harun Özdemir’i köylüleri ve hem iş yerinden hem de dernek faaliyetlerinden çalışma arkadaşları yalnız bırakmadı. Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, iş adamları ve bürokrat kesimden ziyaretçiler Özdemir’in kitabını imzalatabilmek için sıraya girdiler.
Gördüğü ilgiden hayli memnun olduğu gözlenen Harun Özdemir, kalabalıktan ve uzun zamandır görmediği arkadaşlarını bu vesileyle görmüş olmaktan dolayı çok sevinçli olduğunu ifade etti.
“Sisdağı’nın çocukları” kitabı hakkında daha yakından bilgi edinmek için Bülent Şirin’in kaleme aldığı kapak yazısını aynen almayı uygun buluyoruz.
“Harun Özdemir, bir çocuğun gözünden bir bölgenin anatomisini sinema dili kadar yalın bir ifadeyle anlatmış. Okurken hiç yorulmuyor, zorlanmıyorsunuz. Anlatılanların gözünüzün önünden bir şerit gibi akıp gitmesi için hiçbir çaba sarf etmeniz gerekmiyor.
Kitabın hikâyesi 1960’ların sonuyla 1970’lerin başında Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlı Fidanbaşı köyünde geçiyor ama benzer hikâyelerin belki binlercesinin Karadeniz’in benzer özelliklere sahip bütün köylerinde yaşanmış olduğunu tahmin etmek zor değil. Yazar yer yer şiirsel, yer yer belgesel kıvamda kaleme aldığı eserde küçük Harun vasıtasıyla dönemin problemlerini, çocukların oyun ve oyuncaklarını, büyüklerin çilesini, bölgenin otantik yaşantısını kesitler halinde gözlerimizin önüne seriyor. Arada tarihi ve sosyolojik sorgulamaları da ihmal etmiyor. Okurken yerine göre eğlendim, öğrendim, heyecanlandım, hüzünlendim.
Bu alanda yazılmış kitaplar yok değil, ancak yeterli de değil. Özdemir’in kitabının yeterliliğe doğru atılmış değerli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Kendisi kitapta doğal olarak otantik kelimeler de kullanmış, son bölümde bir mini sözlükle de anlamlarını açıklamış. Ben de kendisine rahmetli babaannemin duasını tekrarlayayım: Harun başkan, elin golun ağrımasıñ…”