Derneğimizin kurulduğu 1993 yılında henüz dünyaya gelmemiştim. Bu akşam derneğimizin 23. Kuruluş yılında derneğimize mekân edinmek amacıyla bu güzide geceyi organize eden emeği geçen herkese çok ama çok teşekkür ederim. Şunu sizlerle paylaşmak isterim ki hani vardır ya evde ne pişerse sokağa o koku hoş gider. Bizim aile meclisimizde de genelde dernek faaliyetleri konuşulurdu.
O zaman bu konular hayli sıkıcı gelirken yaşım ilerledikçe bu konuşmalara ben de ilgi duymaya başladım. Tabi ki babamın da daima derneklerle iç içe olması da benim bu havayı teneffüs etmeme en büyük etken oldu.
Derneğimizin sosyal faaliyetlerine katılmaya, annemle bayanlar toplantılarına gitmeye başladım. Derken halk oyunları ekibine girmekle ilk dernek faaliyetime başladım. Tabii ki ekip çalışmalarımızda nasıl ki okulu başarıyla bitireceğiz. Ekipte de öyle başarılı olmak zorundayız. Ekip arkadaşlarım ve ben derneğimizi kültürümüzü temsil etmek adına özveride bulunduk. Ve çok da başarılı sonuçlar elde ettik. Diğer kültüre mensup arkadaşlarım bana daha fazla ilgi duymaya başladı.
Dernek geceleri sırgan ve keşkek festivalleri, horon, kemençe bir anda kendimi Ağasar’da buldum. Köye gittiğimde de aynı oradakiler gibi kuşak, yelek, fistan, kılıf bağı gibi yöresel kıyafetlerimle uyum içerisinde oluyorum. Otçu içinde özel çaba sarf etmeme gerek yok. İstanbul’da da otçu düzenleniyor.
Yemek konusunda çok titiz bir o kadar da seçiciyim; ama derneğimiz sayesinde yağlaşı da, sırganı da, lahanayı da, çökelikli ekmeği de, turşuyu da, darı çorbasını da aklınıza gelebilecek her türlü Ağasar yemeğini sevdim.
Kermesler sayesinde de derneğimize birçok katkı sağlandı. Komşu köylerimiz de dernekler kurdular, onların etkinliklerine katıldık, birçok arkadaş edindik. Başka derneklerin kurulmasıyla kimileri ayrımcılığın başladığını düşündüler. Aksine bizi birbirimize bağlayan derneklerimiz olmuştur. Dostluklar, köy komşulukları daha da pekişti. Gökkuşağı yedi renktir, tek renk olsa bu kadar güzel olur muydu?
Unutmadan şunu da belirtmek isterim: Biz okulda öğretmenlerimizle bile konuşamazken dernekler sayesinde belediye başkanları, vekiller hatta bakanlarla sohbet etmeye başladık.
Takdir edersiniz ki öğrenciler için burs çok önemlidir. Derneklerimiz, siz belediye başkanlarımız, ekonomik durumu iyi olan üyelerimizin sayesinde bize bu hizmet sunuluyor. Ama az ama çok; önemli olan biz öğrencileri düşünmeniz. Bu konuda siz büyüklerime teşekkürü borç bilirim. Okuyarak ülkemize, beldemize, yöremize başarılı hizmetlerle bu teşekkürümüzü pekiştiririz. Bende bir öğretmen olarak bu burslara destek vermeyi bir borç bilirim.
Eski ismi dernek yeni ismi sivil toplum kuruluşlarının önemi çok ama çok büyük. Benim İstanbul’da Sayvançatak derneğim, kardeş derneklerimiz, en önemlisi de Şalpazarı Dernekler Federasyonu olan Şalfed hayat sigortamdır. Günler, haftalar, seneler çok çabuk geçiyor. Maziye bakıyorum da şuan 23.yılımızı kutluyoruz.
Ağasarlı bir Çepni kızıyım; aslımla, kültürümle gurur duyuyorum.
Ben İstanbul’da doğdum büyüdüm ama kültürümü derneğimizde öğrendim. Bir kez daha bu işe emeği geçen herkese çok ama çok teşekkür eder, bir genç kız olarak vefakâr, cefakâr; hatta bir melek olan kadınlarımıza uygulanan şiddete kesinlikle hayır derken gelin büyüklerim örnek olun destek olun. Geleceğinizin teminatı olan biz gençlerin önünü açın. Dileğim şudur ki bu kültür aktarımının gelecek nesillerimize devamı için,23. Yılımızda bir mekânımızın olması dileğiyle birlik ve beraberliğimiz daim gecemiz hayırlı uğurlu olsun.
Şalpazarı Haber: Özel Haber